Tükenmeye başlayan enerji kaynakları artık her türlü enerji tasarrufunu zorunlu hale getirdi. Ve binaların aydınlatılması harcanan enerji miktarının yüzde yirmisini kapsadığı için tasarruf çalışmaları özellikle mekanların aydınlatılması üzerine yoğunlaşıyor. Bu konuyla ilgili gündeme yeni kavramlar ekleniyor. Enerji otomasyonu bu kavramlar arasında. Yeni yapılarda enerji otomasyonu sağlamak daha kolay ama var olan binalar da bu sisteme adapte edilebilir.
Aydınlatmada otomasyon ışıklandırma amacıyla kullanılan her armatürün tek bir hedeften açılıp kapanmasına dayanıyor ve aydınlatmada otomasyon sistemleri akıllı bina sistemlerinin içinde yer alıyor. Uzaktan kumandalı tasarımlar bile bu merkezi açıp kapamayı sağlayabilir. Otomasyon, aydınlatma için gereken en az aydınlık şiddetini bulmayı sağlıyor. Bu da parlak ışık anlamına gelmiyor. Söz konusu olan verimli ışık kaynağını bulmak. Sabit aydınlık seviyesi yaratmak otomasyon sistemlerinin amacı.
Sabit aydınlık seviyesi bizi dimleme kavramına götürüyor. Dimleme temel olarak aydınlatma elemanının ışık seviyesinin gerektiğinde azaltılıp çoğaltılması. Yani yapacağınız işe göre ışığın seviyesini ayarlayabiliyorsunuz. Bu iş için dimer denilen devreler kullanılıyor. Dimer şehir şebeke voltajıyla çalışan bir ayarlama devresi. Şebeke voltajının bir kısmı dimer devresinde kalıyor, geri kalan kısım ise dimere seri olarak bağlanan elektrik armatürüne gidiyor. Böylece her yeri boşuna pırıl pırıl aydınlatmıyorsunuz, gereken miktarda enerjiyi kullanmış oluyorsunuz. Tek bir hacimde bile yapılacak işe göre ışık seviyesi böylece sağlanmış oluyor. Akıllı bina demek enerji tasarrufu sağlayan bina demek.